14.10.2018 Vergi Bülteni

KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmıştır

10.10.2018 tarih ve 30561 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21 Seri Nolu tebliğ ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişikler özetle aşağıdaki gibidir.

 

  • KDV Tevkifatının Eksik Yapılması veya Yapılmaması Halinde Sorumluluk

 

Tebliğ ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin, alıcıların beyanına ilişkin (I/C-2.1.3.4.3.1.) bölümünün yedinci ve sekizinci paragrafları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen KDV tutarının satıcı tarafından beyan edilmiş ve Hazineye ödenmiş olması halinde sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslı aranmaz. Sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken satıcı tarafından beyan edilen ve Hazineye ödenen bu verginin normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar hesaplanan gecikme faizi alıcıdan aranır.

Söz konusu vergi satıcı tarafından beyan edilmiş olmakla birlikte, tahakkuk eden verginin ödenmemesi veya ödenecek KDV çıkmaması nedenleriyle Hazineye ödenmeyen vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar alıcıdan aranır.”

Yapılan değişiklik ile bundan sonra sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen Katma Değer Vergisi tutarının, satıcı tarafından beyan edilmesi, sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslının aranmaması için tek başına yeterli olmayacaktır. Söz konusu verginin satıcı tarafından Hazineye ödenmiş olması da gerekecektir.

Ayrıca, söz konusu verginin satıcı tarafından beyan edilmesine rağmen tahakkuk eden verginin ödenmemesi veya ödenecek KDV’nin çıkmaması nedenleriyle Hazineye ödenmeyen vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar alıcıdan aranacaktır. 

 

 

  • İndirimli Orana Tabi İşlemlere İlişkin İade Uygulamasında Değişiklik

 

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin indirimli orana tabi iade işlemlerine ilişkin “Yılı İçinde Talep Edilen Mahsuben İade Tutarlarının Hesaplanması”na ilişkin bölümün (III/B-3.1.1.) sekizinci paragrafı ile  “İzleyen Yıl İçerisinde Talep Edilen Nakden/Mahsuben İade Tutarlarının Hesaplanması başlıklı (III/B-3.1.2.) bölümün beşinci paragrafındaki “ay içi hesaplamalarda” ibaresi “ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle” şeklinde değiştirilmiştir.

 

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iade tutarının hesaplanmasında; ilk önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV dikkate alınır,  daha sonra ilgili dönem genel imal ve genel idare giderleri için yüklenilen KDV’den pay verilir. Böylece hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir KDV tutarını aşmaması halinde, bu tutar ile azami iade edilebilir KDV tutarı arasındaki farka isabet eden tutar kadar ATİK’ler dolayısıyla yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilir.

Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliğinde, indirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın, (% 1) oranına tabi işlemler için işlem bedelinin (% 17)’sini, (% 8)’e tabi işlemler için ise işlem bedelinin (% 10)’unu aşan kısmı, iade hesabına dahil edilemeyeceği belirtilmiştir. Azami iade tutarının belirlenmesinde iade talebinde bulunulan döneme kadar yapılan toplam işlem bedelinin dikkate alınmakta olduğu ve ay içi hesaplamalarda azami iade edilebilir tutarın aşılmasının bu durumu değiştirmeyeceği açıklanmıştı.

Yapılan değişiklik ile “ay içi hesaplamalarda” ibaresi “ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle” şeklinde değiştirilmiştir. Bunun sonucu olarak ay içinde yapılacak hesaplamalarda, limit aşımı ancak “doğrudan yüklenimler”  ile yapılabilecektir. Ayrıca yıllık iadelerde azami iade tutarının belirlenmesinde, iade talebinde bulunulan yıldaki toplam işlem bedeli esas alınacaktır.   

 

 

  • Üniversitelere Yapılacak Bina Bağışlarına İlişkin Değişiklik

 

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin “Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan Tesislerin İnşasına İlişkin İstisna” ilişkin (II/B-15.2.1.) bölümünün ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir

“Üniversitelere yapılacak bağışlarda, uygulama imar planı, parselasyon planı veya vaziyet planı olmaması gibi nedenlerle inşaat ruhsatı alınamaması halinde, istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesinin onayında ruhsat yerine üniversitenin inşaatla ilgili sorumlu biriminin uygun görüşü aranır.”

Değişilik ile inşaat ruhsatı alınamamış, üniversitelere yapılacak istisna kapsamındaki bina bağışlarında istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesinin onayında ruhsat yerine üniversitenin inşaatla ilgili sorumlu biriminin uygun görüşünün alınması imkânı sağlanmıştır.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir